18 Ekim 2019 Cuma

TARZAN KEMAL


Köylüm TARZAN KEMAL

Evlerimiz birbirini görüyordu. Onun evi tepenin en üstünde bizimki en altta. Aramızda tek bir ev vardı. Omzunda tırpanı ardında, 1-2 koyunu ve köpeği ile tüm köyü dolaşır patika yolların bile kenarlarındaki dikenlikleri tırpanıyla temizlerdi. 

1960 yılları Anadolu'nun küçük bir köyü. Sıra dışı yaşamı ve giyim tarzıyla rahatlıkla tüm köyde dolaşır kapı önlerinde sohbet ederdi herkesle. Onun sıra dışı giyim tarzını kimse de yadırgamazdı anladığım kadarıyla. Belki de kabullenmeleri zaman almıştır ama benim çocukluğumda öyle bir sıkıntı yoktu. 

Bazen 1-2 gün ortalıklarda görünmezdi. Sinop a giderdi. Çünkü orada da ailesi ve evi vardı. Gelirken bir sürü gazete ve dergiler getirirdi şehirden. Sanırım güncel tarihi geçmiş gazeteleri toplayıp getiriyordu. Bunu köylüyle paylaşıp okumalarına vesile oluyordu. Sinop'tan geldiğini anladıklarında teyzem, (o zamanlar genç kızdı) Kemal Ağa gelmiş deyip bizi gönderir gazete dergi aldırırdı. Bunlar genellikle Hürriyet Gazetesi, Milliyet Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Hayat ve Ses mecmuaları olurdu. Genç kızların ilk tercihi mecmualar olurdu tabi. Magazin sayfaları hatmedilir. dönemin modasına da aşina olunurdu. Daha o yıllarda, Sinop'un Erfelek ilçesine bağlı küçük bir köy olan Karacaköy'ün komşu köylerden hep bir farkı olmuştur insan profili olarak. Bunun nedenlerinin başında Yunanistan'dan mübadil yoluyla gelenlerin getirdikleri bir kültür, Yine köyümüzde yaşayıp mübadil yoluyla Yunanistan'a giden Rumların bıraktıkları kültür. Bir de Tarzan Kemal'in o yıllarda köyümüze sürekli getirdiği gazete ve dergilerden köylünün edindiği ülkemize ve dünyaya ait bilgiler. Bunlar sayesinde Karacaköy hep bir tık öndeydi o yıllarda. 

Tarzan Kemal köyümüze sağladığı bu katkıların yanında benim ve benim gibi çocukların hayatında da çok önemli bir değer olmuştur. İlk önce hiç farkında olmadan çevre sevgisini bilincini bizler onun sayesinde öğrendik. Hayvanlara çok değer verirdi mesela. Hep birkaç koyunu olurdu. Onların hepsinin isimleri olur isimleriyle seslendiği yanına gelirdi. Bazen koyunların eve girdiğine tanık olurduk. pencereden bakarlardı. Çok komiğimize giderdi. Sonraki yıllarda  Kuzu bebektir kesilmez sözü onun hayvan sevgisinin sloganı olmuştu. Elinde tırpanı ile yol güzergahlarını dikenlerden temizler insanların ve hayvanların rahat yürümelerini sağlardı. Okulumuzun etrafını temizlerdi. onun temizlediği yerleri biz de temiz tutmak için özen gösterirdik.

Köy evleri ahşaptan malum tahtaların aralarından kışın soğuk girerdi. Büyüklerimiz buna önlem olarak un ve sudan yaptıkları yapışkanlarla Tarzan Kemalin getirdiği ve zamanla biriken gazeteleri duvarlara yapıştırırlardı. Soğuk kış günlerinde biz çocuklar yapacak hiç bir işimiz olmadığından o odaların içine hapsoluyorduk. Ve bizim en büyük kurtarıcımız duvardaki gazeteler oluyordu. İlk önce gazetelerdeki bütün fotoğrafları ezberliyorduk. Sonra karikatürleri. Bütün fotoğraflar ezberlendikten sonra sıra yazılara geliyordu. Haber başlıklarını merak etmeye başlardık. Şurada ne yazıyor burada ne yazıyor diye diye büyüklerimizi darlardık. Bize en çok da bizden önce okula giden ablalarımız abilerimiz yardımcı olurdu bu konuda. Biz zaman içinde o başlıkları da ezberlerdik. Başlıklar yetmezdi tabi o yıllarda gazetelerde çizgi bant serileri olurdu. Bizimkiler adlı seri bantta Basri İle Fatoş diye karakterler vardı. Bu sefer onları okuturduk. Burada Basri ne diyor Fatoş ne diyor diyerek. Büyükler de bir süre sonra bu işten bıktıkları için artık kendi başımızın çaresine bakmak zorunda kalıyorduk ki dönüyorduk o ezberlediğimiz gazete başlıklarına. Oradaki harfleri sesleri inceleye inceleye biz okumayı kendi kendimize öğrenmiş oluyorduk. Tabi ki bu Tarzan Kemal sayesinde oluyordu. Ben ilkokula başladığımda okuma yazma biliyordum. Yaşı küçük olduğu için okula kaydı yapılmayan ama ara sıra kayıtsız da olsa okula giden benden bir yaş büyük merhum abimi de sene sonu kayıt yapıp direk 2. sınıftan başlattıklarını hatırlıyorum.  

Onun o dönemlerine denk geldiğimiz için kendimi çok şanslı hissediyorum. Mekanı cennet olsun güzel insan Tarzan Kemal in. 

Not: Şayet bugün yaşamış olsaydı Sinop'a kurulması planlanan Nükleer Santral projesine karşı çıkanların başını çekerdi.